Çocuklarda Üst Solunum Yolları Enfeksiyonları
Burun, nefes borusunun üst kısmı, boğaz, bademcikler, gırtlak, orta kulak, sinuslar(baş bölgesinde burun etrafındaki hava boşlukları)ın iltihabi hastalıklarına üst solunum yolları enfeksiyonları denmektedir.
Çocukluk yaş gruplarında en sık görülen hastalıklar üst solunum yolları enfeksiyonlarıdır. Sıklıkla sonbahar, kış aylarında görülmekte ve soğuk havalarda artış görülmektedir. Genellikle viruslar (İnfluenza, parainfluenza, RSV, corona virüs) daha az olarakta bakteriler(streptokok, mikoplazma, hemofilus influenza, stafikokokus aerus) neden olabilmektedir. Bazen virus nedeniyle başlayan enfeksiyona vucud direncini zayıflatan durumlar söz konususuysa bakteriler de eklenebilmektedir.
Belirtiler çocukluk dönemi yaş gruplarına göre değişiklik gösterebilir, 2 yaş altındaki bebeklerde huzursuzluk, iştahsızlık, burun akıntısı, beslenme güçlüğü, kusma, ateş, öksürük, olabilmekteyken, daha büyük çocuklarda boğaz ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, öksürük, ateş, görülebilmektedir. Büyük çocuklarda ise hastalık burunda ve boğazda kuruluk, tahriş belirtileri, öksürük ile başlayıp daha sonra burun akıntısı, halsizlik, kas ağrıları, baş ağrısı, ateş eklenebilir. Burun akıntıları koyulaşabilir, öksürükte artış, baş ağrısı hatta karın ağrılarıda olabilmektedir.
Hasta çocuklar olabildiğince yatakta tutulmalı, odası havalandırılıp temiz hava alması sağlanmalı, yeterince sıvı gıdalarla beslenmeli, ağrı, ateş ve huzursuzluğu azaltmak için vücud ağırlığına uygun ateş düşürücü(parasetamol ) verilebilir. Ancak Reye sendromu diye riskli bir tablo olabilme ihtimaline karşılık aspirin kullanmaktan kaçınılmalıdır. Küçük bebeklerde burun tıkanıklığını önlemek için burun damlaları genellikle serum fizyolojik kullanılabilir. Burun damlaları beslenmeden 10-15 dk önce ve yatarken her iki burun deliğine 2-3 damla olmak üzere uygulanır. Burun damlaları her birey için ayrı olmalı ve burun içine damlalık sokulmamalıdır, çünkü birden fazla bireye kullanılırsa veya damlalık burun içine sokulursa damlalık ucu ile burun içine bakteri bulaşı olabilmektedir. Bu önlemlerle hasta rahatlamıyorsa, ateşi düşülemiyorsa, olabildiğince erken dönemde bir sağlık kuruluşunda mümkünse çocuk doktoru tarafından muayenesi yaptırılıp hasta değerlendirilmelidir.
Muayene sonucunda hızlı antijen testi, kan tetkikleri gibi testler yapılıp gerek duyuluyorsa boğaz kültürü alınmalı sonuca göre tedavide antibiotik gerekip gerekmediğine karar verilmelidir. Böylece gereksiz antibiotik kullanımı önlenecektir, gerekiyorsa da hekim kararıyla uygun antibiotik başlanarak komplikasyonların önlenmesi sağlanacaktır.
Üst solunum yolları efeksiyonları iyi kontrol edilemezse dokularda pnömokok, A grubu streptokok, Hemofilus influenza ve stafilokok gibi bakteriler üreyerek çeşitli komplikasyonlara yol açabilirler. Süt çocuklarının bir kısmında komplikasyon olarak kulak iltihapları, boyundaki lenf düğümlerinin şişliği ve iltihabı görülebilir. Ayrıca sinus(baş bölgesindeki kemiklerdeki burun etrafındaki hava boşlukları) iltihabları ve bronşit, bronşiolit, pnömoni(zatürre) gibi alt solunum yolları hastalıkları gibi komplikasyonlar oluşabilmektedir. Yine burundaki tahrişlere bağlı burun kanamaları görülebilmektedir. Bundan ayrı çocukluk çağında nefes almada zorluk, hırıltılı solunum, ses kısıklığı ve havlar tarzda öksürük laringit(gırtlak) ve trakeit(nefes borusu) enfeksiyonlarıda olabilmekte ve bu tabloya krup denmektedir. Etkenleri genellikle viruslardır ve bazı özel durumlarda tekrarlayıcı olabilmektedir.
Bazen sürekli bir burun akıntısı (kronik rinit) gelişebilmektedir. Bu durumda alerjik burun iltihabı, sinuslerin enfeksiyonu, kronik enfekte adenoidit(geniz eti iltihabı), burunda yabancı cisim, bazı doğumsal burun hastalıkları neden olabilmekte ve ayrıntılı kulak burun boğaz muayenesi gerekebilmektedir. Ayrıca beslenme bozuklukları ve sürekli gereksiz yere burun damlası kullanılan hastalarda da kronik rinit yani sürekli burun akıntısı gelişebilmektedir.
Önlem olarak küçük bebekler nezleli ve hasta kişilerden uzak tutulmalı, kalabalık ortamlara götürülmemelidir. Ayrıca dengeli ve doğal gıdalarla beslenmede vücud direncinin sağlanması için önemli bir etmendir. Kış aylarında ve soğuk havalarda çocukların soğuğa maruz kalması ve hastalarla karşılaşması önlenmelidir. Yine çocukların aşılarının aksatılmadan uygulanması solunum yolları hastalıklarının önlenmesinde önemli katkı sağlayacaktır.